Türk kamuoyunda en çok tartışılan isimlerin başında hiç şüphesiz
Abdullah Çatlı gelir. Kimileri çatlı için “kendi menfaatine çalışan bir
mafyaydı” diyor kimileri de çatlıdan “bir kahramandı, vatanı uğruna her şeyinden
geçen bir ölümsüzdü” diye bahsediyor. Ben Çatlı’dan “mafya” diye bahsedenlere
sadece şunu diyorum : “birazcık vicdanınız olsun, elinizi vicdanınıza koyun, ülkesi
uğruna canından geçen bir kahramanı bu kadar acımasızca yaftalamayın” Çatlının
“mafya mı yoksa bir kahraman mı” olduğuna eylemlerine bakılmaksızın karar
verilemez. Çatlıyı ölümsüzleştiren en önemli olay “ASALA” terör örgütüne
indirdiği ölümcül darbedir. Peki nedir bu ASALA? Amaçları ve eylemleri
nelerdir? Şimdi biraz bu örgütün yaptıklarına bakalım ve çatlının Türk
milletine nasıl büyük bir hizmet verdiğini daha iyi anlayalım. Tam adı ile
“Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu”, Türkiye dahil 16 farklı
ülkede Türk ve diğer mülki ve diplomatik hedeflere karşı terör eylemlerinde
bulunmuş, solcu ve aşırı milliyetçi bir ermeni terör örgütüdür. ASALA, 21
ülkenin 38 kentinde, 39'u silahlı, 70'i bombalı, biri de işgal şeklinde olmak
üzere toplam 110 terör olayı gerçekleştirmiştir. Bu saldırılarda Türkiye'nin 42
diplomatı ile 4 yabancı uyruklu kişi hayatını kaybederken, 15 Türk ve 66
yabancı uyruklu kişi de yaralanmıştır. ASALA ayrıca Türkiye’nin hala en büyük
baş belası olan “PKK/Kongra-Gel/KADEK” terör örgütüyle de iş birliği yapmıştır.
Türk devletinin diplomatlarını şehit eden, vatandaşlarını öldüren,Türk
milletine acılar yaşatan bu terör örgütüne karşı devletimizde boş
durmadı.Devletine hizmet ederken evinin eşyası dahi olmayan, Hayatını vatanı
için feda eden, ölümü göze alan, ailesini tehlikeli bir yaşamın içine
sürükleyen Abdullah ÇATLI adlı yiğit sırayla şu eylemleri yaptı :
• 14 Kasım 1982: Hollanda/Utrecht, Nubar Yalımyan’ın öldürülmesi.
• 22 Mart 1983: Fransa/Paris, Ara Toranyan’ın otosuna bomba
konulması
• 03 Temmuz 1983: Fransa/Paris, Ara Toranyan’ın babasının emlak
dükkânına bomba konulması Ermeni kitapevinin bombalanması.
• 07 Temmuz 1983: Hollanda/Hengelo Suriz, Ermeni Kahvesinin
taranması.
• 08 Temmuz 1983: Hollanda Enschede, Ermeni Gençlik Örgütü ve
lojmanlarının kundaklanması.
• 27 Temmuz 1983: Fransa/Alfortville, Ermeni Kültürevi ve
ASALA’nın basın bürosunun bombalanması.
• 28 Temmuz 1983: Fransa/Paris, Ermeni Kültürevi Radyoevi ve basın
bürosunun bombalanması.
• 06 Aralık 1983: Fransa/Paris, Ara Tornayan’ın otosuna ikinci
bombanın konulması.
• 17 Mart 1984: Fransa/Marsilya Ermeni Gençlik örgütü binasının
bombalanması.
• 01 Mayıs 1984: Fransa/Paris, Henry Papazyan’ın otosuna bomba
konulması .
• 04 Mayıs 1984: Fransa/Alfortville, Ermeni Anıtı, Ermeni Gençlik
Örgütü binası, spor salonu ve Karakol ile itfaiye binasının bombalanması.
• 24 Haziran 1984: Fransa/Paris, Ermeni Gençlik Yurdunun
bombalanması.
• 25 Kasım 1984 Fransa/Salle Pleyel, 16 Ermeni örgütünün yaptığı
konser salonunun bombalanması.
• 05 Aralık 1985: Ermeni bir şahsın öldürülmesi.
• 15 Aralık 1985: Fransa Lyon, Hayk Değirmencioğlu’nun
öldürülmesi.
Çatlı adlı bu yiğidin hizmetleri sadece yurtdışında yaptığı
eylemlerle sınırlı kalmıyordu. Türkiye içinde de pkk’ya yardım ,yataklık eden
Ömer Lütfü Topalın ve pkk’ya silah ve mühimmat sağlayan Behçet Cantürk'ün
öldürülmesi, Çatlı'nın devletine yapmış olduğu bir diğer hizmetlerdi. Yaptığı
eylemlerin bütününe baktığımızda Türk milleti için zararlı kişilerin
temizlenmesi söz konusudur. Kendi menfaati içinse bu yiğit neden kendini bu
ateşin içine atsın? Bu tehlikeleri göze alan, hayatını hiçe sayan, ailesini ölüme
sürükleyen, hayatını milletine hizmet etmeye adamış birisinin “mafya” diye
nitelendirilmesi, küçültülmesi, emeklerinin göz ardı edilmesi ne kadar şerefli
bir davranıştır? Bir Türk ata sözü şöyle der; “Yılan eğri akar büğrü akar, deliğine
geldi mi dosdoğru akar”. Hiç değilse yılanlar kadar milletimizin evlatlarına
sahip çıkalım beyler!