Öne Çıkan Yayın

Hotspot Nedir? Nasıl Kullanılır?

Hotspot akıllı telefonlara sahip olan kişilerin sim kartlarına tanımlı olan mobil verileri diğer kullanıcılar ile Wi-Fi aracılığı paylaşması...

Dash (DASH jeton) nedir?

DASH, Bitcoin kod tabanına dayanan ancak kullanıcılara ek hız ve gizlilik özellikleri gibi hizmetler sunan bir blok zinciri projesidir. Dash, kendisini kapsamlı bir çevrimiçi ödeme sistemi ve geleneksel nakit ve kart işlemlerine düşük maliyetli bir alternatif bir ödeme yöntemi olarak konumlandırdı. Dash’ın gizliliğe verdiği önem nedeniyle bazen haberlerde Dash hakkında olumsuz algılar oluşmuştur.

Dash’ın Nasıl Piyasaya Çıktı

Dash, 2014 yılında geliştiricisi Evan Duffield tarafından Bitcoin protokolünün bir parçası olarak piyasaya sürüldü. Başlangıçta Xcoin ve daha sonra kısaca Darkcoin olarak bilinen Dash, Bitcoin ağının gizliliğini artırmanın ve işlem sürelerini önemli ölçüde azaltmanın bir türü olarak tasarlandı.

Lansmanından sonraki aylarda, Dash (veya o zamanki adıyla Darkcoin), karanlık ağda yasadışı uyuşturucu satışlarını ve diğer kaçak eşyaların satışını kolaylaştırmak için kullanıldığını öne süren haberlere konu oldu. Geliştiriciler, Darkcoin'in gizlilik özelliklerinin, kullanıcıların işlem geçmişlerini gizlemelerine ve suçları tespit etmek ve önlemek için uygulanan kara para aklama ve terörle mücadele önlemlerinden kaçınmalarına izin vereceğinden endişe etmeye başladı. Bu endişelere yanıt olarak, eToroX ve ShapeShift dahil olmak üzere bir dizi kripto para borsası, tokeni ticaret platformlarından kaldırdı. Ancak eToroX daha sonra Dash'i yeniden listeledi.

Darkcoin, 2015 yılında, tokenin olumsuz itibarını kırmak ve tokenin bir ödeme sistemi ve günlük kullanıma uygun bir para birimi olarak etkinliğini vurgulamak amacıyla Dash olarak yeniden markalandı. 2017 yılında Duffield, Arizona Eyalet Üniversitesi tarafından işletilen bir iş inkübatörüne satıldı ve Nisan 2018 itibariyle Dash, piyasa değerine göre en iyi 12 kripto para biriminden biri haline geldi. Para birimi, ülkenin ekonomik dalgalanması ele almak amacıyla Venezuela'ya da giriş yaptı.

Dash, merkezi olmayan otonom bir organizasyondur (DAO), bu da yönetim sorunlarının merkezi bir otorite yerine tamamen Dash kullanıcı topluluğu tarafından ele alındığı anlamına gelir. Yönetim sorunları ortaya çıktığında, kısmen sahip olduğu DASH miktarına dayalı oy haklarıyla, bir fikir birliği sağlanana kadar oylama yapıldı.

Dash kendisini fiat para birimlerine, dijital ödeme sistemlerine ve sanal para birimlerine rakip olarak konumlandırdı. Dash, gizlilik avantajlarına ek olarak, kredi ve banka kartı ödeme hizmetleri, PayPal gibi çevrimiçi ödeme hizmetleri ve Bitcoin gibi rakip kripto para birimleri ile karşılaştırıldığında işlemlerinin hızını ve düşük işlem ücretlerini öne çıkıyor. Dash, işlem protokollerinin Bitcoin ile aynı olduğuna dikkat çekerek, kendisini AML uyumlu bir şekilde Bitcoin gibi eşit derecede kullanılabilir olarak konumlandırmaya çalışıyor.

Dash ayrıca bir jeton üst sınırı da getirdi. Şimdiye kadar yalnızca 18,9 milyon DASH jetonu oluşturulacak.

Dash Nerelerde Kullanılıyor?

Bitcoin gibi Dash, kullanıcıların blok zincirine kaydedilen işlemlerle dünyanın herhangi bir yerinde ödeme gönderip almalarını sağlayan dijital bir para birimi olarak işlev görür. Dash açık kaynaktır ve protokol, geliştiricilerin ağ üzerinde dApp'leri yenilemesini ve dağıtmasını mümkün hale getirir. Dash madencileri, işlemleri doğrular ve kaydeder ve eklenen her yeni blok için toplu olarak DASH ödülünün %45'ini alır.

Bitcoin'in aksine Dash blok zinciri, ağın hız ve gizlilik avantajlarını sağlayan 'Masternode'lardan oluşan ikinci bir doğrulama katmanı kullanıyor. Masternode'lar Dash doğrulama sistemini basitleştirir: Tek bir Masternode, madenciler tarafından gönderilen işlemleri onaylayabilir, yanlış oluşturulmuş blokları reddedebilir ve blok zincirinin tam bir kopyasını saklayabilir. Masternode'lar ve madencilerin her biri, yeni blokları doğrulamak için DASH ödülünün %45'ini alır ve kalan %10'u Dash hazinesine tahsis edilir. Masternode'lar ayrıca paydaş topluluğu tarafından önerilen Dash yönetim kararları üzerinde son söz hakkına sahiptir.

Dash’ın en büyük özellikleri, Dash'i Bitcoin'den ayıran gizlilik ve hız özellikleri Instasend ve Privatesend olarak bilinir. Instasend, Instasend özelliği, Dash kullanıcılarının işlemleri neredeyse anında tamamlamasına olanak tanır. Instasend, madenci doğrulamasını atlayarak ve bunun yerine Masternode sistemini kullanarak kripto işlemleriyle ilişkili bekleme sürelerini ortadan kaldırır. Privatesend özelliği, kullanıcıların Dash blok zincirinde izlenemez işlemler yapmasına imkan tanır ve ayrıca ağın Ana Düğümlerine güvenir. Masternode'lar yerleşik bir karıştırma hizmeti olarak hareket eder, işlem girdilerini birkaç saniye içinde birden çok kez karıştırır, orijinal işlemi ve ilgili tarafların kimliklerini gizler.

Dash, hem dijital hem de gerçek dünya bağlamında bir dizi mal ve hizmet için ödeme yapmak için kullanılabilir. 2020'nin 4. çeyreği itibarıyla Dash, 4.350'den fazla satıcı tarafından kabul edildi ve listelendi.

Dash’ın Geleceği

Dash, geliştiricileri açık kaynaklı Dash ağında uygulamalar oluşturmaya teşvik etmeye devam ediyor. 2021'de Dash, Banka ve kredi kartı ödemelerinin kabul edilmesini kolaylaştıran bir cüzdan uygulaması olan DashPay programını kullanıma sunmak için çalışmalara devam ediyor. DashPay cüzdanı, kullanıcıların kişiselleştirilmiş kullanıcı adları ve okunabilir adresler oluşturmasının yanı sıra Dash ödemelerini daha kolay hale getirmek için arkadaşlarınızla ve ailenizle ağlar kurmalarına olanak tanıyan bir sosyal kripto cüzdanı olmayı etkili bir şekilde hedefliyor.


En büyük şirketlerden hangisi Bitcoin'i kabul ediyor?

Bitcoin’in ve diğer kripto paraların yaygınlaşması ve popülerleşmesiyle birlikte bankacılık sistemini ortadan kaldıracağı çok sık konuşulmaya başlayan bir konu haline geldi. Finans sektöründe yaşanan sıkıntılar, kişilerin finans sektörleri aracılığı ile verilerinin yeteri kadar korunamaması gündeme geldi. Veri güvenliğini önemseyen kripto para kullanıcılarını Bitcoin ve diğer kripto paralar ile ödeme yapmak için şirketler üstünden kısmen bir baskı oluşturmaya başladı. Birden çok zincir restoranlar, marketler, hizmet sektörü, haberleşme iletişim alanında faaliyet gösteren şirketler bu çağrıya kulak verdi ve Bitcoin’i ödeme yöntemi olarak kabul ettiler.

Microsoft

Microsoft, 2014'ten beri çevrimiçi Xbox Mağazasında alışveriş için Bitcoin'i kabul ediyor. Bitcoin’de yaşanan dalgalanmalar nedeniyle Bitcoin'i ödeme yöntemi olarak kabul etmeye geçici olarak ara verdiler ve şimdi kesin olarak Xbox mağazaları için kabul etmeye başladılar.

Overstock

Overstock şu anda alışveriş ve kripto para birimi alanında öncülük ediyor. Overstock, sadece bitcoinleri değil, birden fazla kripto para türünü kabul edecek kadar ileri seviyeye geldi. Overstock sadece Bitcoin'i kabul etmekle kalmıyor, aynı zamanda Bitcoin’e ve kripto para madenciliğine ve kripto para borsalarına yatırım yapıyorlar.

Home Depot

Home Depot, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en büyük hırdavat mağazası zinciridir. Türkiye’deki Koçtaş olarak düşünebiliriz. Home Depot'un kabulü çok büyük bir olay çünkü bu durum Bitcoin kullanarak malzeme satın alarak tüm evinizi inşa edebileceğiniz anlamına geliyor.

Home Depot, Flexa'nın mağazalarında kurulu olan ödeme sistemleri aracılığıyla Bitcoin ödemelerini kabul ediyor. Bu, Geminis'in Flexa ile ortaklığı, geleneksel olarak Bitcoin ödemeleriyle ilgili tüm sorunları ortadan kaldırdığından, Bitcoin kullanarak ödeme yapmayı çok kolaylaştırır.

Namecheap

Namecheap, alan adları satın almak için kullanılan profesyonel bir internet şirketidi ve Bitcoin'i kabul etmesiyle ve internet özgürlüğü için verdikleri mücadele ve bu mücadele istekleri nedeniyle kripto para madencileri, kripto para yatırımcıları arasında bir efsanedir diyebilir. Namecheap hesabınıza kolayca Bitcoin göndererek kredi alabilirsiniz.

Starbucks

Starbucks, 2019'da doğrudan mağazalarındada Bitcoin ödemelerini kabul etmeye başlayacağını duyurmuştu. Ancak Starbucks daha sonra finansal raporlarını neticesinde her yerde Bitcoin ile ödeme kabul etmeyeceğini açıkladı. İlk olarak, doğrudan Bitcoin ile ödeme kabul etmeyeceklerdi. Bunun yerine, geleceğin borsası Bakkt ile ortak olacaklar ve Bakkt aracılığı ile Bitcoin ile ödeme kabul edeceğini açıklamıştı. Starbucks böyle bir aracı sistemden artık vazgeçti. Neyse ki bu uygulama nihayet kullanıma sunuldu, bu da şu anda Starbucks'ta Bitcoin ile Cool Lime ve yanında Starbucks’ın Browni’sini yiyebileceğimiz anlamına geliyor.

Whole Foods

Whole Foods Winklevoss Flexa ödeme uygulaması ile 'Spedn' ile ortaktır. Spedn uygulamasını kullanarak, tüm yiyeceklerinizi Bitcoin, Litecoin veya Gemini doları kullanarak sorunsuz bir şekilde satın alabilirsiniz. Spedn uygulaması sizi sadece sade gıda sektörü ile sınırlamıyor birçok firmadan alışverişleriniz Spedn üstünden yapabilirsiniz. Regal Cinemas, Gamestop, Jamba Juice ve Baskin Robbins, artık Bitcoin ile ödeme alacak firmalar arasında yerini aldı ve artık bu şirketlerde alışverişlerinizde Bitcoin ve diğer kripto paraları kullanabilirsiniz.

New Egg

Newegg, kripto para birimi toplulukları arasında kripto para madenciliği sistemlerini satın almasıyla tanınan bir şirkettir. Spektrumun her ucunda her türlü bilgisayar ekipmanını artık satıyorlar.

Tesla

2021 yılının Şubat ayında Tesla, 1,5 milyar dolarlık bitcoin satın aldığını açıkladı. Ayrıca, popüler elektrikli araçlarının satışlarında da dijital para birimi olan Bitcoin’i kabul edeceğini de belirtti. Ve öyle oldu. Ta ki 13 Mayıs 2021'de fikrini değiştirene kadar. Ve bugün hala Bitcoin ile bir Tesla satın alamıyorsunuz. Tesla şirketi bu fikrinden vazgeçti. Ayrıca Tesla’nın yenilebilir enerji kaynaklarını yaptığı yatırımlar Bitcoin madencilerinin dikkatini çekti. Artık madencilerin bir kısmı Çin'den taşınıyor ve yenilenebilir kaynaklar yavaş yavaş Bitcoin’in madenciliğin çok fazla önem taşımaya başlayacak. Çünkü madenciliğin en büyük giderlerinden bir tanesi enerji maliyetleri.

Subway

Subway, Bitcoin'i kabul eden ilk büyük gıda zinciri şirketiydi. Subway'de ilk Bitcoin alımı 2013'te Moskova, Rusya'da gerçekleşti. Bu satın alma aslında Bitcoin ile ikinci kez yiyecek satın alınışını işaret etti. İlk olarak Jacksonville, Florida'daki bir Papa Johns'ta da Bitcoin ile gıda alışverişe gerçekleşmiştir Bugün hala Subway’in tamamı Bitcoin'i kabul etmiyor

Burger King

2016 yılında, Hollanda’da bulunan bazı Burger King restorantları Bitcoin'i kabul etmeye başladı, ancak kullanıcılar tarafından bu ödeme yöntemi pek kabul görmedi. 2019 yılında Burger King Almanya ve Burger King Venezuela, internet sitesi üstünden verilen siparişlerde Bitcoin ile ödeme almaya başlamıştı.

Twitch

Twitch yayıncıları ve kullanıcılar ile Bitcoin kullanıcıları arasında bir kesişim kümesi var. Twitch bunu farkında vararak önemli bir adım attı. Aboneliklerinizi ücretlerini ödemek, sevdiğiniz yayıncıları desteklemek için artık Twitch’de Bitcoin’i kullanabilirsiniz. Tabii kullanıcıların burda tercih ettiği en önemli şey anonim kalmak olduğu için Bitcoin yaygın bir ödeme yöntemi olarak kabul gördü.

Web 3.0'ın Geleceği

Web 3.0 Bir Devrim Yaratacak

Blockchain, toplumumuzun yaşam biçimi sil baştan değiştirmeye devam ediyor. Finans ve ödeme sistemleriyle başlayan değişim, şimdi WEB'in kendisini ele alıyor. Bitcoin, yalnızca finansal kazanç peşinde koşan birçok kişi tarafından yanlış anlaşıldı, Bitcoin aslında politik bir sebeple ortaya çıktı. Satoshi Nakamoto, hedeflerinin başında bunu açıkça ortaya koydu: “The Times 03/Ocak/2009, Şansölye, bankalar için ikinci kurtarma paketinin eşiğinde.”

İnsanlar tek taraflı ve yozlaşmış finansal sistemle mücadele etmeye çalışıyorlar ama sonunda her zaman “alternatif nedir?” sorusunun cevabının arayışı başlamıştı. Bu tarz tartışmaların artık sonunda geldik. Bitcoin ağı bankacılık sistemini yeni bir alternatif olmayı başardı.

Gelişim Durmaz, Uyumaz veya Yorulmaz

Yine de finansal elitlerin yaptığı hataya düşmeyelim ve gelişimin asla bitmeyeceğini aklımızdan çıkarmayalım. Bitcoin maksimalistleri kendilerini savunmak ve teknolojik ilerlemeyi görmezden gelmekle meşgulken, birçok proje WEB'in kendisini yeniden şekillendirmek için çalışıyor.

Teknolojik ilerlemeyi bir doğa gücüyle karşılaştıralım. Bir pencereden atlamanın yerçekiminin etkisini hayal edelim, yerçekimi hakkındaki düşünceniz ne olursa olsun yere düşeceksiniz.

Teknolojik gelişmelerle mücadele ederek veya bunun hakkında tartışarak zaman kaybetmeyelim. Mücadele etmek yerine teknolojiyi keşfedelim ve amacımız ve inançlarımız için teknolojinin faydalarından yararlanalım.

Merkez veya Merkezi Bir Yapıda Olmayan Bir Web 3.0

Web 3.0 yeni bir kavram olduğu için nadir tartışmalar yaşanıyor ve bu nadir tartışmalarda en çok tartışılan konu ise merkezileşme olacak mı veya ademi merkeziyetçilik mi olacak?

Şahsen ademi merkeziyetçi bir yapıyı başarmanın zor olduğuna inanıyorum, ancak bunun için çalışan çok sayıda araştırmacı var.

Ademi merkeziyetçilik aslında özgürlüğe benzer. İnsan gerçekten özgür olamaz. Vücudumuzun sınırlamaları, nefes alma veya yemek yeme ihtiyacımız gibi temel ihtiyaçlarımız bizi engelleyecek ve özgürlüğümüz konusunda bu engeller her zaman olacaktır. Ancak bu engellemeler onlardan vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmez.

Verileriniz Sahibi Olun

Kullanmakta olduğumuz Web sisteminin ne olduğunu anlamadan yeniden bir Web sistemi inşa edemeyiz. Web’i kullanma alışkanlıklarımız gelecek ile birlikte yeniden şekillenecek ve eski alışkanlıklarımızı bırakacağız.

Şu anda Google, Amazon veya Facebook tarafından barındırılan süper sunucularda misafiriz. Bilet almadan uçağa binmeden çıkılan ücretsiz bir yolculuktan yararlanıyoruz ve bir şeyler ters giderse, bir şifre kaybolursa veya bir hesap hacklenirse, destek ekiplerinin bize yardımcı olacağını düşünüyoruz. Aslında bu kulağa müthiş geliyor ama bu mükemmeliyetin bir de karanlık tarafı var. Doğrudan bir ödeme yapmıyoruz ve mükemmel bir hizmet aldığımız bu sistem içinde aynı zamanda köleyiz. Verilerimizin sahibi değiliz, bu da verilerimizin bize karşı satılabileceği veya kullanılabileceği anlamına geliyor. Hesaplarımızın sahibi değiliz, birileri herhangi bir nedenle onları kolayca kapatabilir veya bir neden olmadan da kapatabilir.

Sahibi olmadığımız dijital kaleler inşa ediyor ve bu kalelerin içinde yaşıyoruz.

Oliver Stone filmi olan Wallstreet'i izlemediyseniz mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum. Gordon Gekko, hırslı ve yetenekli Bud Fox'a rahat bir yaşam, güzel bir araba dairesi ve hatta bir kız arkadaşı ayarlayarak onu kontrol altına alır. Ancak Bud Fox, Gekko'nun kurallarına uymayı bırakır bırakmaz her şeyi kaybeder. Aslında Bud kendisinin olmayan bir dünya içinde yaşamaya başlamıştı ve kurallara uymayınca kendisinin olmayan ve ona verilen her şey ondan geri alındı

Bu senaryonun aynısı Web 2.0 tarafından bize gösterildi.

Web 3.0

Web 3.0 bize daha fazla güç verecek ama aynı zamanda daha fazla sorumluluk almamız gerektiği, işlemlerimizin bedelini ödeyeceğimiz ve özel bilgilerimizi güvende tutmayı öğreneceğimiz anlamına da gelecek. Yani her şey bizim sorumluluğumuzda olacak. Hesaplarımızı sıfırlayabilecek, silebilecek veya bize yeni şifreler gönderebilecek merkezi bir sunucu olmayacak.

Ve asıl önemli olan verilerimizin sahibi biz olacağız. Verilerimizi kullanmak, göndermek ve varlıklar için ödeme yapmak için ücretsiz iznimiz olacak. Bu, kişisel özgürlüğe doğru dijital dünya da bir adım olacak.

Web 3.0 ile verilerimizi kontrol etmemizi sağlayacak. Merkezi olmayan bir yapıda olacak. Blockchain (veya ortaya çıkması durumunda diğer merkezi olmayan teknolojiler) aracılığıyla birleştirilen farklı teknolojilerin bir konsorsiyumu olacak.

Web 3.0 Nasıl Kullanacağız Hangi Tarayıcıları Kullanacağız?

Waves'in kurucusu Sasha Ivanov durmaksızın Web 3.0 konusunda açıklamalar yapıyor. Web 3.0 konusunda her geçen gün yeni bir şey öğreniyoruz.

Waves’da aslında bir blok zinciri şirketi olarak başladı ve kısa süre önce kendisini tamamen Web 3.0 projesi olarak yeniden şekillendirdi. Waves tarayıcı uzantısı, kullanıcıların özel verilerini ve şifrelerini yönetmelerini ve Waves’in  gelişmiş ve etkin web hizmetleri ve dApp'lerle güvenli ve sorunsuz bir şekilde etkileşim kurmalarına imkan tanıyacak.

Şifrelerinizi ve verilerinizi güven içinde saklayan ve koruyan. Sizi dApp'lere bağlayan küçük ve incelikli bir uzantı olan bu araç, temel olarak Web 3.0'da araştırma yapmanızı arama yapmanızı ve gezinmesini sağlayacak.

WAVES Keeper merkezi bir kullanıcı doğrulama sistemine ihtiyaç yoktur bu yüzden şifreleriniz ve kişisel verileriniz bilgisayarınızdan kalacak ve 3. Parti uygulamalarla paylaşılmayacak. Web 3.0’ın bazı yönlerinin (özel şifrelerin ve adreslerin) herkes tarafından anlaşılabilir olması için biraz daha zamana ihtiyacımız olacak. Bu zaman zarfında Web 3.0 kendini geliştirmeye devam edecek. Verilerimizin güvenliğini artıracak geliştirmeler yapacaktır. Web 3.0 dijital dünyaya farklı bir bakış getirecek.


Cardano ve Ethereum Arasındaki Fark

Blockchain Dapp rekabeti devam ederken, Ethereum (ETH) ve Cardano (ADA) ile ilgili birçok tartışma yaşandı. Bu platformların her ikisi de programlama süreçlerini basitleştirerek Dapps'in genişletilmesini desteklemek için geliştirildi. Özellikle Ethereum, dünyanın ilk başarılı programlanabilir halka açık blok zinciri olduğu için sektörde öncüdür.

Son zamanlarda, bu ikinci nesil blok zinciri, ölçeklenebilirlik sorunlarıyla karşılaştı. Bu endişeler, pazardaki alternatiflere olan ilgiyi artırdı. Sonuç olarak, birçok geliştirici, tıkanıklığı ve yüksek ücretlerden kaçınmak için Ethereum'dan Cardano'ya geçiş yapmaya başladı.

Ethereum nedir?

Ethereum, dağıtılmış, halka açık bir blok zinciridir. Bununla birlikte, insanlar genellikle bu terimi, projenin fayda belirteci olan Ether'i tanımlamak için kullanırlar. Ethereum, kripto pazarının genel gelişimi için birçok yönden çok önemli gelişmelerin önünü açmıştır. Piyasayı akıllı sözleşme işlevleriyle tanıştırmanın yanı sıra, aynı zamanda dünyadaki ICO'lar, DeFi ve token ihraçları için lider ağdır.

Cardano (ADA) nedir?

Cardano, üçüncü nesil bir blok zinciridir. Ağ, Ethereum'un bazı sınırlamalarını ve eksikliklerini düzeltmek için inşa edildi. Cardano, benzersiz bir şekilde, blok zincirinin güvenli ve verimli olmasını sağlamak için bir dizi bilimsel metodolojiyi entegre etti. Bu nedenle, ağın akademik sektörle güçlü bağları vardır. Şu anda Cardano'nun yardımcı tokeni ADA, dünyanın en iyi kripto para birimlerinden biridir.

Ethereum (ETH) ve Cardano (ADA)

Ölçeklenebilirlik açısından Ethereum, Cardano'nun gerisinde kalıyor. Ethereum'un blok zinciri, mevcut durumunda saniyede yaklaşık 15 işlemi (tps) işleyebilir. Ancak ağ, işlemleri önemli ölçüde artıracak büyük bir yükseltmenin ortasında. Ethereum 2.0 güncellemesi, şirket belgelerine göre kullanıcılara saniyede 100.000 işlem sağlayacak.

Buna karşılık, Cardano 257 tps işleyebilir. Bu, Ethereum'dan çok daha hızlı olsa da, VISA gibi +30.000 tps'yi destekleyen büyük ödeme işlemcilerinin gerisinde kalıyor. Son zamanlarda, Cardano geliştirme ekibi, ağın bir sonraki ölçeklendirme çözümünü açıklayan bir makale yayınladı.

Ethereum (ETH) vs Cardano (ADA) Uzlaşması

Ethereum, ağın durumunu doğrulamak için erken bir İş Kanıtı (PoW) konsensüs protokolüne dayalı bir sistem. Protokol, Ethash algoritmasını entegredir. Lansman sırasında bu çok önemliydi bir olaydı çünkü Bitcoin'den daha fazla ölçeklenebilirlik sağladı ve yatırımcıların dikkatini çekti ve ASIC (uygulamaya özel entegre devre) madencilik teçhizatlarının kullanımını azalttı. Madenciliğim maliyetleri azaldı.

Önümüzdeki aylarda, Ethereum bir PoW ağından bir Proof-of-Stake (PoS) projesine geçişini tamamlayacak. Bu geçiş, Ethereum'un ölçeklenebilirliğini artıracak ve karbon ayak izini azaltacaktır.

Cardano – Ouroboros

Cardano, Ouroboros olarak bilinen yeni bir konsensüs mekanizması hazırlayacak ve piyasaya sunacak. Ouroboros, yıldırım hızında işlemler sağlayan zincir tabanlı bir PoS protokolüdür. Bu görevi gerçekleştirmek için sistem, blokları onaylamak için sistem içinden rastgele seçilen liderlere güvenecek.

Ethereum (ETH) vs Cardano (ADA) – Madencilik

Bir PoW ağı olarak Ethereum, işlem bloklarını doğrulamak ve bunları blok zincirine eklemek için madencilerine yani kazıcılarına güveniyor. Ethereum madencileri, işlem bloklarını doğrulama süreçlerine katılımları için 2 ETH ile ödüllendiriyorlar. Bu ödüller, Bitcoin gibi zamanla yarı yarıya ayarlanır. Ek olarak, ağda yaşanan sorunlar ile bağlantılı olarak ağda yaşanan madenciliğin zorluğu artar.

Bir PoS olarak Cardano, ağı korumak için madencilere güvenmiyor. PoS ağları, normal kullanıcıların tokenlerini ağ cüzdanlarına koyarak blok zincirinin durumunu doğrulamasını gerçekleştiriyor. Bu sayede PoS ağları, merkezi olmayan ağlara daha demokratik bir sistem sunuyor.

Programlanabilirlik Açısından ADA ve ETH

Ethereum, birçok nedenden dolayı en iyi Dapp geliştirme platformu olmaya devam ediyor. Bu nedenlerden biri programlanabilirlik açısından esnek bir yapıya sahip olmasıdır. Ethereum, birden çok dilde yazılmış akıllı sözleşmelerle desteklenebilir yapıya sahip. Ağ, geliştiricilerin birden çok kodlama dilinden yararlanmasına izin vererek, yazılımcı topluluğunun daha fazla katılımının olmasını sağlıyor ve yazılımcıların dikkatini çekiyor. İlginç bir şekilde, Ethereum sözleşmelerini C++, Java, JavaScript, Python, Ruby ve daha fazlasını kullanarak programlayabilirsiniz.

Cardano, piyasanın önde gelen işlevsel programlama dili Haskell'e dayalı tam yığın bir programlama ortamı oluşturarak Ethereum'un geliştirme sürecini iyileştiriyor. Geliştiriciler doğrudan Plutus Playground arayüzünde kod yazabilir. Bu özellik, keşif amaçlı ADA akıllı sözleşme geliştirme için hafif, web tabanlı bir ortamdır. Özellikle, Cardano için hem zincir dışı hem de zincir üstü kod Haskell'de yazılmıştır.

Ethereum (ETH) ve Cardano (ADA) – ICO'lar

Ethereum piyasaya farklı bir dönemde girdi. 2013'te, bir ICO kavramı hala yavru halindeydi. Firma, binlerce uluslararası yatırımcıdan ve katılımcıdan 18 milyon dolar sağladı. Ethereum, DAO (merkezi olmayan özerk organizasyon yapısı ile) ICO'su sırasında 150 milyon dolar toplamaya devam etti. O zaman, bu bugüne kadarki en büyük ICO idi.

Buna karşılık, Cardano'nun ICO'su, ilk kripto çılgınlığının zirvesi sırasında 2017'de 62 milyon dolar güvence altına aldı. Ada’nın bu kadar ilgi görmesinin sebebi, Ethereum’un kurucu ortakları ve akademik yazılımcılar tarafından geliştirildiği için hemen ilgi gördü. Cardano, 29 Eylül 2017'de piyasaya resmi olarak giriş yaptı.

Ethereum (ETH) ve Cardano’yu (ADA)

Nereden Satın Alınır?

Binance, Avustralya, Kanada, Singapur, Birleşik Krallık ve dünyanın çoğu için en iyisi kripto borsasıdır. ABD’de yaşayanların bu platformdaki birçok kripto parayı satın alması, yatırım yapması ve kullanması yasaktır.

BtcTürk kullanarak Türk Lirası ile ETH ve ADA alıp satmaki yatırım yapmak için BtcTurk kullanabilirsiniz.

 

 


Buzdağları Yüzebilir Mi?

Buzdağları yüzebilir mi sorusuna cevap vermeden önce buzdağlarını oluşturan sebepleri birlikte inceleyelim.

Buzdağları Nasıl Oluştu?

Buzdağları dev bir buz parçasından ibarettir ve bu buz parçaları küresel ısınma kaynaklı nedenlerden dolayı buzullardan kopmuştur. İngilizce tercümesi “iceberg” olan buzdağı kelime Felemenkçedeki “ijsberg” kelimesinden türemiştir. Buzdağları tamamen tatlı sulardan oluşmuştur ve tuzlu su içermez. Buzdağlarında donmuş olan sular öylesi saf ve temizdir ki Kuzey Kutbu’na yakın olan bölgeler herhangi bir arıtılma temizleme işlemi olmadan doğrudan yemek yapımında kullanılır. Kuzey Yarım Küre’de bulunan buzdağlarının büyük bir çoğunluğu Grönland’da yani Danimarka Bölgesinde bulunan buzullardan koparak oluşmuştur. Grönland’da kopan buzul parçaları genelde Atlas Okyanusu’nun kuzey bölgelerinden başlayarak güney kısımlarına doğru akıntının etkisiyle sürüklenir. Güney Yarım Küre’de bulunan buzdağları ise Antarktika Kıtasından koparak oluşmuştur. Buzdağlarını araştıran kişilerin akıllarındaki en büyük soru ise “buzdağının görünen yüzü” deyiminin doğru olup olmadığı merakıdır. Buzdağlarının ortalamada görünen kısımlarının 10’da 1’inin su üstünde kaldığıdır. Yani gördüğümüz buzdağlarının 10 katı kadar su altında kalan bir görünmeyen yüzü vardır.

Buzdağları Yüzebilir Mi?

Katı halinde bulunan maddeler sıvı halli bir madde içerisine bırakıldığı zaman genelde batma eğilimi gösterirler. Bu gerçekliğe uymayan nadir maddelerden bir tanesi de sudur. Su dışında silikon, germanyum, arsenik, bizmut ve bunun dışında kalan birkaç nadir madde ve birkaç bileşik de sıvı hallerinde batmaz ve yüzer. Bu maddelerin ve bileşiklerin erime eşikleri çok yüksektir. Erime eşikleri çok yüksek olduğu için sıvı hallerini doğada görmemiz pek mümkün değildir. Genellikler ağır sanayi olan bölgelerde bu maddelere ve bileşiklere rastlayabiliriz. Doğada bu olayı doğal olarak gözlemleyebildiğimiz tek ve nadir madde sudur. Yukarıda açıkladığımız nedenlerden dolayı buzdağları su üstünde kalır ve okyanus ve deniz akışlarına göre su üstünde yüzerler ve hareket ederler. Fakat bu hareket çok çok yavaştır.

Buzdağları Neden Suda Yüzer?

Buzdağlarının suda yüzmesinin en güzel cevabı buzun sıvı hali olan suyu oluşturan hidrojen bağlarıdır. Hidrojen bağı demek bir molekülde bulunan hidrojen atomu ile farklı bir molekülünün içinde bulunan flor ve oksijen veya azot atomu arasındaki zayıf elektriksel bir bağ etkisi olarak açıklanabilir. Hidrojen bağı zayıf bir elektriksel genelde çok fazla sayıda oluşması sebebiyle, maddelerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesinde önemli rol alır. Birbirinden farklı olan su moleküllerinin içinde bulunan oksijen ve hidrojen atomları arasındaki moleküllerin birbirine yaklaşması ise hidrojen bağı meydana gelir.

Su molekülleri içinde bulundukları ortamlarda serbestçe hareket edebilir. Normal bir oda sıcaklığında moleküller arasında meydana gelen hidrojen bağları oda sıcaklığında molekülleri bir arada tutamaz bunun nedeni de hidrojen bağlarının, hızlı bir şekilde hareket edebilen molekülleri bir arada tutabilecek kadar güçlü olmamasından kaynaklanır. Su molekülleri donma noktasına ulaştığı ve sıcaklığın düşük olduğu ortamlarda hareket hızının azalmasıyla hidrojen bağları etkisini gösterir. Bu yüzden donma eşiğine ulaşan su molekülleri hidrojen bağlarına göre düzenlenir. Su moleküllerinin türünün açısal moleküllerden oluşmasından dolayı, su moleküllerinin hidrojen bağlarının etkisiyle birlikte bir düzene gireceği sırada moleküller arasında pek çok boşluk oluşur. Oluşan bu boşluklar yüzünden donan suyun hacmi artışa geçer. Tamamen su dolu bir şişeyi dondurduğumuz zaman patlamasının asıl nedeni budur. Hacmin artışa geçmesiyle donan suyun öz kütlesinde azalma gerçekleşir. Buzun yoğunluğu sıfır derecede 0.92 g/cm3 ve suyun yoğunluğu 25C'de 1 g/cm3'tür. Yani su buzlardan daha yoğundur. Meydana gelen bu yoğunluk farkından dolayı buzdağları suda batmaz ve yüzer.

ATM’den Şifre Nasıl Alınır?

Banka hesap kartı almış ya da şifresini değiştirmek isteyen kişiler için şubeye gidilmeden çeşitli şifre alma yolları bulunmaktadır. Bankalar, kredi kartlarınızın ve bankamatik kartlarınınız şifresini değiştirmeniz için birden çok yol sunar. Şifre değiştirme işlemlerinizi bankanıza ait ATM’lerden, telefon bankacılığı yoluyla müşteri hizmetlerinden ya da bankanızın şubelerinden herhangi birini ziyaret ederek kullanmış olduğunuz kartın şifresini değiştirebilirsiniz. Kullanmış olduğunuz kartınızın şifresini değiştirmenin en kolay yollarından biri ATM’ler üzerinden şifre değiştirme işleminin yapılmasıdır. Bankanıza ait herhangi bir ATM’yi kullanarak kullanmış olduğunuz kredi kartı veya banka kartınızın şifresini kolayca değiştirebilirsiniz. ATM’den şifre değiştirmek için yapılması gerekenler. Şifre belirleme işlemlerinde ve tüm bankacılık işlemleriniz için iletişim numaranızın ve adresinizin her zaman güncel olması gerekmektedir. Güvenliğiniz açısından tüm bankacılık işlemlerinizde bankanıza kayıtlı olan bilgileriniz kullanılacaktır

Kart Şifrenizi Hatırlıyorsanız: 

Kullandığınız kartın şifrenizi hatırlıyorsanız, banka kartınız veya kredi kartınızın şifrenizi bankanızın ATM’lerini kullanarak değiştirebilirsiniz. Kartınızı ATM’ye yerleştirdikten sonra karşınıza birçok işlem türü çıkacaktır. Kart şifrenizi değiştirme işlemi için 'diğer işlemlere” tıklayabilirsiniz.

Bankanızın kart şifrenizi değiştirmek için size sunacağı birkaç farklı yol vardır. Şifre değiştirme ekranı ATM ekranında “diğer işlemler” sekmesi altında da olabilir. Şifre değiştirme seçeneğini bulduğunuzda bankanızın size gösterdiği adımları izleyin, önce mevcut şifrenizi girin, daha sonra bankanız sizden 4 haneli yeni şifrenizi iki kez girmenizi isteyecektir. 4 haneli yeni şifrenizi iki kez girdikten sonra şifre değiştirme işlemini başarıyla gerçekleştirmiş olacaksınız. 

Kart Şifrenizi Hatırlamıyorsanız:

Birden çok banka kartı veya kredi kartı kullanıyorsanız şifrelerinizi unutmanız gayet normal ve birçok kişinin başına gelen bir durumdur, özellikle de kartınızı güvende tutmak için şifrenizi sık sık değiştirdiyseniz. Kullanmış olduğunuz kartınız şifresini hatırlamıyorsanız, bankanızın şubelerinden herhangi birini ziyaret edebilir ve 4 haneli yeni bir kredi kartı veya banka kartı şifresi oluşturabilirsiniz. Kartınızın şifresini unuttuğunuz durumda, bankanızın kimliğinizi onaylaması gerekecektir. Bankanızı ziyaret etmek için zamanınız yoksa veya bankanızın şubesi size yakın bir konumda değilse kullanmış olduğunuz kartın arka yüzünde veya kredi kartı ekstresinde yer alan müşteri hizmetleri numarasını arayabilirsiniz. Müşteri Hizmetleri ile görüşmeden önce telefon numaranızın günce olduğundan emin olmalısınız. Güncel olmayan telefon numaraları güvenlik ile ilgili olarak bankalar tarafından kullanımı tercih edilmez. Karta şifre tanımlamak için mutlaka güncel telefon numarasına ihtiyaç vardır. Telefon numaranızın güncel olduğunu düşünüyorsanız müşteri hizmetleri ile iletişime geçebilirsiniz. Müşteri Hizmetleri ile görüşmeniz sırasında kişilerden istenen bilgiler teyit edildikten sonra banka kartınız veya kredi kartınızın şifresini belirlediğiniz 4 haneli yeni bir şifre ile değiştirebilirsiniz. Bilgiler güncel değilse tekrardan en yakın banka şubesine gitmek gerekecektir. Banka kartınız veya kredi kartınızın şifresini belirlediğiniz 4 haneli yeni bir şifre ile değiştirebilirsiniz.

Kart Şifresini Güvende Tutmanın Yolları:

Şifrenizi ezberleyin ve şifrelerinizi kimsenin bilmesine veya kullanmasına izin vermeyin ve şifrelerinizi not almaktan uzak durun, şifrenizi banka çalışanları dahil kimseyle paylaşmayın. Şifrenizi kesinlikle not almanız gerekiyorsa not aldığınız kağıtları cüzdanınızda ya da çantanızda taşımamaya özen gösterin.

Bir satın alma işlemi yaparken, kredi kartınızı kullanırken ve ATM’den para çekerken dahi kimse ile şifrenizi paylaşmayın şifrenizi kimseye söylemeyin, her zaman kendiniz tuşlama yapın. Unutmayın, hiçbir meşru işletme sizden kullanmış olduğunuz şifrenizi istemez.

Şifrenizi asla telefon, internet veya e-posta üzerinden kimseye vermeyin. İşlemleri yalnızca kendinizi güvende hissettiğiniz yerlerde tamamlamaya özen gösterin.

Ayrıca, kullanmış olduğunuz kartın şifre bilgilerinizin yanlış ellere geçtiğinden şüphe ettiğiniz durumlar olursa, şifrenizi mutlaka değiştirin. Bu işlem, banka ATM ya da şubelerinde birkaç dakika kadar sürer ve kart bilgilerinizin güvende olduğundan emin olmanızı sağlar.

Banka Kartları ile Neler Yapılır?

Banka kartları ile istenen yerde alışveriş yapılabilir, ATM'lerden nakit para çekebilir ve internet bankacılığı şifresi belirlenerek EFT, Havale gibi para transfer yöntemlerinden herhangi birisini kullanılabilirsiniz ve otomatik ödeme talimatı verilir.



Şamanizm Nedir ?

Bilindiği gibi Anadolu Türkmen dervişlerinden, Orhan Gazi’nin çağdaşı Geyikli Baba’nın geyiklerle beraber yürüdüğü ve geyiklere bindiği ‘Bektaş Veli’nin şahin kıyafetine girerek, uçup gitmesi, Karaca Ahmat Oğlu Hacı Doğrul’un doğan kuşu suretine girmesi, güvercin suretine giren Sultan Hacimi yakalamak istemesi’ gibi efsanelerin hepsi ‘evrak’ ve ‘ijö lül’ menşeli Şamanizm unsurlarıdır. Halen Geyikli Baba’nın geyiğine binerek gezmesi hakkındaki hikaye Altaylı Şamanların (kamların) okudukları dualarda, ‘bindiğim hayvan geyik’ sözlerini hatırlatmaktadır.

Görüldüğü gibi Anadolu; erenleriyle, evliyalarıyla, Türkmen dervişleriyle, kahramanlarıyla, efsaneleriyle, Türkçe diliyle, destanlarıyla, kendine özgü felsefesiyle, Mevleviler’in, diğer tarikat mensuplarının ve Aleviler’in kutsal sayılan sema samah ayinleriyle Anadolu Türk Kültürü’nün özünü oluşturmuştur.
 Böylece, Türkler’in anayurdu Orta Asya’nın ve Şamanlığın, Anadolu Türkleri’nin yaşamında oluşturduğu kültür izlerini birçok açıdan sürebiliyoruz.”

İçi çe geçmiş evrenler Şamanizm’in temelidir...
 “Şamanizm evrensel bir eksenin gereğinde birinden diğerine geçiş imkanı vermek suretiyle evrenin gök ve yeryüzü, yeraltı şeklinde birbiri üstüne konmuş iki veya üç bölge şeklindeki elle tutulamaz bir görüntüsünü içerir, ayrıca kolaylık olsun diye kendilerine (Ruhlar) ismi verilen görünmez fakat zoomorf (hayvan) şekilli olan kalabalık bir varlıklar grubunun da mevcudiyetini gerektirir.”
 Güneş ve Ay Şamanlıkta ne anlama geliyordu?
 Güneş ana, Ay ata olarak biliniyordu. Türkler’de gök, güneş ve yıldızların kültü gelişmiştir. Çağdaş Şaman davulları üzerinde de yıldızların resimleri bulunmaktadır, bu davulları kullananlar bu sembolleri yolların görünmesini sağlayan vazgeçilmez aydınlatıcılar olarak kabul etmektedirler.
 Marko Polo Kubilay zamanında ay ve güneş resimleriyle süslenmiş bayraklardan söz etmektedir.
 Şamanın elbiselerinde de güneşi, ayı bazen onlarla birlikte dünyayı temsil eden metal süsler bulunmaktadır.
 Bitkisel ve ayla ilgili biyolojik yaşamın birbiri ile kesişmesi ölümün ve yeniden doğuşun sembolleri olan Ay’ın ve ağacın açık şekilde birbirine benzetildiği düşünülebilir.
 Su da yeryüzü gibi saflık timsalidir. Türkiye’de su kaynakları kutsal kabul edilir.
 Yedi veya dokuz dalı bulunan ağaç, gövdesi üst delikten geçecek şekilde Yurt’un merkezine ekilir. Şamana evrensel yolculuğunda merdiven görevini görür.”

Davul evrenin resmi midir?
 “Ohlmark omuzlarına kanatlar takan bir Moğol Şamanının hemen ardından kendisini bir kuşa dönüşmüş gibi hissettiğini saptamıştır. Kimi zaman at gagalı bir değnek; evreni yansıtan ve gökte yazılı olanı okumaya imkan sağlayan tunçtan bir ayna, evrensel dansa tempo tuttuğu gibi onu süsleyen astronomik resimlerin de kanıtladığı üzere, davul evrenin resmi anlamına gelmektedir.”
 Dağ, Ötüken ve at Şamanlıkta ne anlama gelir?
 “Dağ, (şamanın, b.n.) yeryüzü çekirdeğinden göğe doğru yükselişini temsil eder, tırmanmak suretiyle onu tanrıya yaklaştıran bir tür erişme ifadesidir. Dualar dağdan daha iyi işitilir, ölüler de sonsuz ikametgahlarında özellikle onu bulamadıklarında daha az uzaklaşmış olurlar.

Ötüken, 'dua eden' demektir.
 At, diğer yerlerde olduğu gibi ölülerin ruhlarına yol gösterici olduğuna inanılır. Oğuzlar’da birlikte gömülen atların, atlar tarafından onu cennete götürüldüğüne inanılır. Azerbaycan’da koyun ve at figürlü mezarlar bulunduğu gibi lahitlerin yanında at figürü üzerinde süvari motifli Müslüman mezarlarını 19.asrın sonlarına kadar görmek mümkündür. Anadolu’da da böyle bir mezar Bitlis’de vardır.”
  
 İnsan hem tek hem de çoktur!..
 “Var olan her şey gibi insanın da hem bir tek hem de birçok olduğuna inanılırdı. Ruhlarının tümü, aynı zamanda ve bir yerde bulunurdu. Bu ruhlar onun dışında, kanında, kemiklerinde soluğunda bulunur, vücudunda dolaşır ve her biri yaşamlarını, o insanın ölümünden sonra çeşitli yerlerde, ‘tıpkı yaşayanlar arasında bulunuluyormuş gibi’ var olunan gökte, ‘ataların totemik bölgesinde’, mezarın içinde, sancakta, ‘balballar’da sürdürebilir, başka bir vücutta yer alabilir, ayrıca, dolaşıp durur ve birer hayalet olarak yaşayanları tedirgin etmek için geri gelebilirdi.”


 Şamanlık yalnızca Türkler’de mi vardır?
 “...Şamanlık bir din değildir. Nitekim, Hristiyan şamancılardan, Kırgız/Tatar Müslüman şamancılardan söz edilmesi bunu gösterir. Ayrıca, Şamanlık yalnız Orta Asya ve Sibirya’ya özgü değildir. Bunu Okyanusya’da, Kuzey Amerika ve Endonezya’da da buluruz. Ancak, Orta Asya ve Sibirya Şamanlığı içinde Altaylılar, özellikle Türkler en önemli kolu oluşturur.”

Şamanizm nereye aittir?

“Şamanizm, her ne kadar başka yerlerde izlerine rastlasak ve bugün hemen her yerde bu tekniği ortaya çıkaran olaylar gözlemlesek de, aslında Sibirya, Orta Asya ve Kuzey Amerika’ya ait bir olgudur. Evrenin birbirlerine bir eksenle bağlı katlardan oluştuğu inancına sahiptir ve hemen her yerde ve zamanda varlıklarını sürdüren genelde hayvan biçimli görünmez varlıkların olduğuna ve bunların her şeye can verdiğine inanır, ki biz bunları ‘ruh’ olarak tanımlayabiliriz.”

 Kam’ı kim tayin eder?
 “Kamlar, tanrılar tarafından tayin edildiğine göre, ruhların kendisinin hizmetinde bulunduklarına inanan hayali geniş, mistik ve yaradılıştan zeki olan kişilerdir. Tabiattaki bazı sırlara da vakıftır. Kam (şaman) olacak kişi çocukluğundan beri çok düşünceli olur. Vakit vakit canı sıkılır, ta’an şairidir, irticalen şiirler, ilahiler söyler. Deruni ve gerçek vecd halindeyken ruhunun göklere çıktığına ve yeraltına inip, cehennemleri gördüğüne inanır. Urenhaların inançlarına göre , kamların kudreti ilahidir. Göklerden verilmiştir. Bu kudret, şamanın başı üzerinde bulut olarak gelir ve ‘ebekuşağı’ şekline girer, başını, vücudunu doldurur. Bunun içindir ki, her şamanın davulunda ‘ebekuşağı’nın resmi bulunur.”


Kartal tanrının yeryüzüne inmiş şekli mi?

“Kartal göklerde en yükseklerde uçabilen, daha ileride Allah’ın habercisi, belki de Tanrı’nın yeryüzüne inmiş şekli olarak bilinmekte. Eskimolar’da Şamanın gerçek bir Şaman olabilmesi için kartala dönüşmesi inancı vardır. Kuş, insanın ruhunu temsil eder. Ejder, Altay toplumlarında ve çağdaş Sibirya’da gök gürültüsü olayını ejderhaya benzetirler.”
Yukarıda yazdığı gibi şamanlık asla bir din değildir şamanlık tabiatçılık doğacılık ve felsefi bir yaşam şeklidir. Günümüzde Müslüman Türklerde de Hristiyan Türkler de diğer dinlere mensup Türkler de şamanlık bilerek veya bilmeyerek hala yaşanmakta ve yaşatılmaktadır. Nazar boncuğu Muska ğaca bez bağlama Ay veya Güneş tutulmasında davul teneke çalınması Mezar yapma Mezar ziyareti havaya silah sıkmak Gelinlerin beline kuşak bağlanması Kapı eşiğinde durulmaması oturulmaması gibi daha bir çok alışkanlık şamanlıktan gelmektedir.
 Şamanlık mu kıtasından insanlıkla dağılmış bir yaşam şekli ve inanıştır Asya'da Avustralya aborjinlerin de Yeni Zelanda'da da Güney ve Kuzey Amerika'dada Afrika'dada hatta Avrupa'da tüm dünya’dada izlerini bulmak şamanlığı yaşayanlar yaşatanlar bulmak hala mümkündür Kızılderililer de 'hala şamanlığı Altay Cumhuriyeti’nde ki Türkler gibi aynı şekilde yaşamakta yaşatmaktadır. Şamanlık Tabiatçılık ve Doğacılık olduğu için bütün dinlerde de yaşamak yaşatmak mümkündür Orta Asya’da Atalarımız insanlığın ilk dini olan Gök Tanrı dinini sonuna kadar yaşatmışlar Çinlilerle Arapların Kırgızistan sınırları içinde olan Talas ta Yeni Sey ırmağında savaşmaları Arapların Yeni Sey ırmağına geçerken zorlanmaları ve Çinlilerin yoğun saldırısı karşısında nehri geçerken çok büyük kayıplar vermeleri ve savaşı kazanamayacağız deyip geri çekilmeye hatta kaçmaya başlaması üzerine,  Talas dağının tepesinde gizlenip savaşı izleyen o günkü özel kuvvetler diyelim 5 bin Türk atlı savaşçı Arapları destek verme ihtiyacı görülmüştür.
 Arapları bozguna uğratan Çinliler hazır birlik olmuşlar iken bu Çinliler bu kuvvetle bize de saldırır deyip Tepede pusuda bekleyen 5 bin Türk atlı iyi savaşçı dağdan süzülerek Çin ordusuna saldırması sonucu kaçan geri çekilen Araplar da çağrılarak ittifak olunması neticesi Çinliler bozguna uğratılmış yardım ettiğimiz Araplar bize karşı çok büyük bir sevgi saygı göstermişler Araplarla dostluğumuz başlamıştır.
 Arapların o zaman dini olan İslam dini  ve Kuran-ı kerim  incelenip  bizim Gök tanrı dinimizle çok büyük benzerlikler olması sonucu Türklerde Müslümanlaşma başlamıştır. İslamiyette tarikatlar asla yoktur Kuran-ı Kerim-e göre de günahtır On iki imamlara kadar mezhepler bile yoktur On iki imamlarla dört mezhep ortaya çıkartılmış sonrasında da İngilizlerin Ermenilerin ve Musevilerin ayak oyunları ajanları ile tarikatlar kurulmuştur.
 İslam dinide bundan zarar görmektedir Kuran tek tir ve içinde ibadet şeklide tektir fakat kolaylaştırma vardır İslam dini bilim dini ve kolaylık dinidir bunu fırsat bilenler dinden 96 büyük tarikat çıkarmış irili ufaklı 2000 in üzerinde tarikat olduğu söylenir ki Dinimiz de Tarikatçılık günahtır Dini ayrıştırmakta ve Dini  yozlaşma ve sapkınlıklara yol açmaktadır.
Finlandıyalı Estonyalı Litvanyalı Moldovalı Makedonyalı Macaristanlı Gagauzyalı Türk Cumhuriyetleri'nden  Asya'nın değişik yerlerinden ve abd deki Kızılderili Turancılardan   görüştüğüm tüm Türkolog arkadaşlar  Şamanlığın din olarak algılanmasından müthiş rahatsızlar. Şamanlık din değil doğacılık tabiatçılıktır nasıl ki Mevlana ney vs. gibi şeylerle dinimize müziği sokmuş dinimizi sevdirmeye çalışmış ve dinimize felsefi bir anlayış yüklemişse Şamanlıkta tüm dinlere doğacılık ve tabiatçılık olarak bir farklılık güzellik sokmuştur.